Yazmak.

Uzun zamandır değdiremiyordum parmaklarımı klavyenin tuşlarına. Aklıma estiği gibi, kendi kurduğum dünyayı yansıtamıyordum beyaz ekrana.
Sanırım "ilham perilerim" ölmüştü.
Bugün içimden geldi. Deli mi dürttü, artık ne olduysa... 'Yazmalıyım' diye düşündüm ve fırladım.
Düşüncelerimle yalnız kalmayı başarabildiğim tek yer olan çalışma odama - aslında babamın çalışma odası ama çaktırmıyorum - çıktım.
Yazdım, yazdım, yazdım...
Parmak uçlarımı hissetmeyene kadar yazdım hem de. Özlemişim. Çok özlemişim. Yazdıkça rahatladım. Stres, mtres, ne varsa boşalttım. Meğer ne kadar bağlıymışım yazmaya...
Hala bir dinginlik var üzerimde. Mutluyum...

3 yorum:

  1. senin gibi, benim gibi yazmayı seven yaşadığı kadarını yazan yazdıkça varolan insanlar yazmayı bırakmamalılar

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ettim. :)
    Katılıyorum.
    Ben yazmayı bıraksam da o beni bırakmıyor zaten. :)

    YanıtlaSil
  3. işte bana böyle insanlar lazım.

    YanıtlaSil

Dinliyorum: