Hastalık.


Hiçbir zaman hastalık hastası bir insan olmamışımdır. Böyle bir başım ağrıdığında ortalığı ayağa kaldıran falan... Tam tersine olabildiğince az dikkat çekmeye çalışırım. Zaten insanların bana hizmet etmesinden de nefret ediyorum. Hasta olunca çok fazla hizmet ediyorlar. Sırf bu yüzden, çok zengin olsam bile, hizmetçi tutmayacağım. Adı bile ürkünç. Hizmet-çi!

Nerden buraya geldiğimi anlatayım. Tek kelime: Hastalandım.
Aslında şöyle bir bakınca bu durumun hastalık-hastası-bir-insan-olmak ile ilişiğini kurmak zor. Her neyse. İkisi de aynı şeyden bahsediyor.

(Bahane oldu, okula da gitmedim bu sayede. Bir de bugün matematik sözlüsü vardı. Ondan yırttığım için dabıl-mutluyum.)

Doktor bir anne-babaya hasta çocuk taklidi yapmak ne kadar zordur bilir misiniz? Yıllarca bunun ezikliğiyle yaşadım ben. Sadece gerçekten hastalandığımda evde kalabildim. Daha doğrusu hiç hastalanmış gibi yapmayı denemedim. Ne kadar beceriksiz bir oyuncu olduğumu biliyorum çünkü. Kendimi rolüme kaptırıp işi iyice dramatize edebilirim. Bir süre sonra herşey inandırıcılığını kaybeder ve rezil olduğumla kalırım.

İnsanlar "çocuk işte" diyip de geçmez artık.
"koca kız. Hiç yakışıyor mu?" falan derler. İnsanların ne dediği kimin umrunda? Ama yine de yapmayacağım. Hatta ciddi ciddi bunun üzerinde düşündüğüme bile inanamıyorum. Elbette yapmayacağım.

Bu durumla ilgili ilginç bir gerçeği de sabahın erken saatlerinde öğrenmiş bulunmaktayım.
İkiz diye hitap ettiğim - o da bana bu şekilde hitap ediyor - çok yakın bir arkadaşım meğer dün akşam "hasta olayım da okula gitmeyim Allahım, n'olur." diye dua etmiş. Belki de onun yüzünden hasta olmuşumdur diye düşünmeden edemiyorum.

"Ben sana hasta olmak istediğim zaman mesaj atarım, sen de dua edersin. O zaman da ben hasta olurum." dedi. Güzel mantık. Kendimi tehlikeye atmalı mıyım emin değilim Zira bende bu şans varken tüm hasta-olayım dualarını üzerime çekebilirim.

Ha, bir de şu var tabii: bugün aslında çokça önemsendiğimi anladım. Mutlu oldum.

İlk önce sıra arkadaşım aradı neden gelmediğimi sormak için. Uykumdan uyandırdı ama olsun. Hala sevebiliyorum.

Sonra diğer yanımda oturan arkadaşım mesaj attı. Ona da durumu izah etmeye çalıştım. - Korkudan ishal olduğumu düşünüyor. Ama yok öyle bir şey!-

Sonracığıma, ikiz dediğim arkadaşım mesaj attı. Sağolsun her sabah mesaj atar. O da durumu öğrenince benimle yakından ilgilendi.

Diğer biriciğimse uyandırmak istemediği için mesaj atmamış. Sonuç olarak onunla da konuştuk az biraz.

Gereksiz ama diğerlerine kıyasla değişik bir gündü.

Sanırım bu kadar. Hastalık konusundaki düşüncelerim bitti.
Sağlıklı günler dilerim.

----

Dip Not: İnsan yarım ekmek arası muz yiyerek ölebilirmiş. (Şeker koması)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dinliyorum: