Tatil geldi. Kendimi boşlukta hissettim.

Böyle şaka maka derken (hayır, hiçbir zaman şaka maka demedim, lafın gelişi.) birden tatil oldu. Şaşkınlıklar içindeyim.

Gece üçte yatıp sabah birde kalkmayı özlemişim.

Ha, bir de ne diyeceğim? Annem Müge Anlı'nın programını izledikçe paranoyaklaşıyor. Ekmek almaya yollamadan önce iyice bakıyor bana, üstümde ne varmış, efendime söyleyeyim saat tam olarak kaçmış? Eğer kaçarsam(!) ya da kaçırılırsam saatin kaç olduğunu söylemesi gerekiyormuş. Seda Sayan'ı açık tutmaya çalışıyorum. Müge Anlı'yı izlemeye devam edersek karışık aile ilişkilerinden beynim patlayacak.

O gün ne vardı... İki çocuğu olan kızı, abisi para karşılığında satmış mıymış, neymiş? Kocası çıktı işte, abisi karımı sattı falan dedi.
Birinin de kocası Almanya'ya kaçmış. Daha bulamamışlar.

***

Sims 3 ne kadar eğlenceli ve entrikalı bir oyun?

Son zamanlarında daha da anlıyorum eğlencesini. Böyle yakışıklı bir evlatcağız yapmıştım ben, adı Benjamin'di. Sonra bu dünya çapında bir cerrah oldu. Saatine 600 dolar falan kazanıyordu. Hayattan istediği tek şey gerçekleşmişti.
Sonra ben bunu hizmetçisiyle evlendirdim. Bu kadın düzen falan hastasıydı, Benjamin'ime rahatlık olur dedim. Bunların iki tane çocuğu oldu. Sonra bunlar mutlu mutlu yaşarken entrikalar başladı...
Benjamin asfalta sıkıştı. Hala nasıl oldu anlamıyorum. Gözümün önünde açlıktan öldü. En sevdiğim sim'imin ölümü beni derinden sarstı. Kadın da o sırada hamile idi. İkiz doğurdu. Etti mi sana dört çocuk? Hepsi de ağlak şeyler. Evi pislik götürüyor. Benjamin'ciğimin karısı çıldırmak üzereydi çıldırdı. Ben bunu biraz dışarıda gezdireyim dedim. Parkta yaşlı bir adamla flört etmeye başladı. Zaten özelliklerinde vardı bu tarz şeyler.
Derken çocukları da götürdüler yurda. Geriye sadece kadın kaldı. Ben hala Benjamin öldü diye şok halindeyim.

Acıklı hikayeyi teyzeme anlattım. İçi acıdı. Sil o aileyi dedi. Sildim. Zaten o kadından da nefret ediyordum.

Aynı Benjamin'den bir tane daha yaptım.
Ama bu doktor olmak istemiyor. :(

Keşke hayat Sims'teki gibi olsa... Asfalta sıkışıp açlıktan ölmek dışında.

***

Yeni bir grup keşfettim, Chevelle diye. Adı her ne kadar bir araba adı da olsa şarkıları pek güzelmiş. -.-

***

Kardeşimle olan sevgi-nefret ilişkisi şu sıralar pek eğlenceli olmaya başladı. Canım istediğinde öpüyorum, canım istediğinde ısırıyorum.

Başta ısırıp yanağını kızatmak sonra da deli gibi öpmek çok eğlenceli oluyor. :D

Kim benim gibi ablasının olmasını istemez?

***

Çokomel'le eşek yaz, Çokomel'le aslan yaz.
Gel beraber yiyelim. Birlikte eğlenelim.

Şarkı sözleri yanlış olabilir ama çok fena takıldı aklıma.

***

Aklıma başka bir şey gelmedi şimdilik.
Öyle karman çorman bir yazı oldu.

Böyle havalı, havalı olmasa bile "normal" bir bitiş gelmedi aklıma.

SON

4 yorum:

  1. Hahah :D
    O Müge Anlı var ya... hayatımı kuruttu resmen(malum artık hayatım bilgisayar-televizyon-kitap, penguen vb. arasında geçiyor :D); kim kimin nesiymiş, nereden akrabasıymış, kimi kaçırmış bla bla bla... Onu anlayana kadar, beynim çoktan sünger diyarına uçuyor :D
    Her şey bir yana da... abi... asfalta sıkıştırmayı nasıl başardın? :D

    YanıtlaSil
  2. Benim beynim de patladı işte Popiciğim. :D Bilmiyorum ya. Olduğu yerden çıkamadı. Ben böylr çok üzüldüm. Göz göre göre öldü evlatcağızım.

    YanıtlaSil
  3. :D bu aralar simsten başka işim yok, resmen download manyağı yaptım oyunu, o kadar yavaş ki bazen behlül gibi böğüresim geliyor :D

    YanıtlaSil
  4. Behlül gibi böğürmek için bir de araba lazım bebeğim. Direksiyonu yumruklamadan tadı çıkmaz. :D

    Benim bir tek Benjamin'im vardı işte. Sonraki simslerde onu bulamadım. :(

    YanıtlaSil

Dinliyorum: